| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | blanch at (something) v. | tatsız bir durum karşısında tırsmak ya da tereddüt etmek |
| Phrasals | blanch at (something) v. | yan çizmek |
| Phrasals | blanch at (something) v. | beti benzi atmak |
| Phrasals | blanch at (something) v. | rengi solmak |
| Phrasals | blanch at (something) v. | rengi atmak |
| Phrasals | blanch at (something) v. | (bir şey karşısında) beti benzi atmak/solmak/uçmak |
| Phrasals | blanch at (something) v. | (bir şeyle karşılaşınca) yüzü kül/kireç kesilmek |
| Phrasals | blanch at (something) v. | (nahoş bir durum karşısında) rengi atmak |
| Phrasals | blanch at (something) v. | (korku, tiksinme nedeniyle) yüzünde renk kalmamak |
| Phrasals | blanch at (something) v. | (bir şey) karşısında ayak diremek |
| Phrasals | blanch at (something) v. | (bir şey) karşısında duraklamak/duraksamak |
| Phrasals | blanch at (something) v. | (bir şeyden) kaçınmak |
| Phrasals | blanch at (something) v. | (bir şey) karşısında sinmek |
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | blanch at something v. | rengi atmak |
| Phrasals | blanch at something v. | beti benzi atmak |
| Phrasals | blanch at something v. | rengi solmak |
| Phrasals | blanch at something v. | yan çizmek |
| Phrasals | blanch at something v. | tatsız bir durum karşısında tırsmak ya da tereddüt etmek |
